Ya Rezil Olursam? Sosyal Kaygı&Kendilik Algısı

Hepimiz hayatımızın bir noktasında “Ya rezil olursam?” diye düşünmüşüzdür. Rezil olma korkusu genellikle çocukluk ve ergenlik dönemindeki deneyimlerden beslenir. Küçükken hata yaptığımızda aşırı eleştirilmişsek veya yüksek beklentilerle büyütülmüşsek, hata yapmanın büyük bir sorun olduğunu öğrenebiliriz. Bunun sonucunda, yetişkinlikte de mükemmel görünmeye, hata yapmamaya ve olumsuz değerlendirilmekten kaçınmaya çalışırız. Ancak bu mümkün müdür? Elbette hayır. Hata yapmak insan olmanın bir parçasıdır.

Sosyal kaygı, başkalarının bizi nasıl değerlendirdiğiyle ilgili aşırı endişe duymamıza neden olur. Kendimizi sürekli gözlem altında hissederiz ve olumsuz yargılanma ihtimali bizi rahatsız eder. Bu durum, zamanla kişinin kendilik algısını da etkileyebilir.

• Olumsuz kendilik algısı: Kişi kendisini yetersiz, eksik veya hatalarıyla tanımlamaya başlar.

• Mükemmeliyetçilik: Her şeyin kusursuz olması gerektiğine dair inanç, hata yapma korkusunu artırır.

• Kaçınma davranışı: Rezil olma korkusu nedeniyle kişi yeni şeyler denemekten kaçınabilir, sosyal ortamlardan geri çekilebilir veya kendisini ifade etmekte zorlanabilir.

Ancak unutmamak gerekir ki, kendilik algısı zamanla değiştirilebilir ve sosyal kaygı ile başa çıkmak mümkündür.

Sosyal Kaygı, Kendilik Algısı ve İçsel Eleştirmenle Başa Çıkma Yolları

1. İçsel Eleştirmeni Tanımak

2. Kendilik Algısını Güçlendirmek

3. Eleştirel Sese Alternatif Bir Ses Geliştirmek

4. Kendine Şefkat Göstermek

5. Sosyal Kaygıyı Test Etmek ve Küçük Adımlarla Risk Almaya Başlamak

Rezil olma korkusu, sosyal kaygı ve içsel eleştirmen tarafından büyütülebilen ve kişinin kendilik algısını zedeleyebilen bir duygu olabilir. Ancak bu korku, fark edilip dönüştürüldüğünde hayatımıza daha fazla özgürlük ve rahatlık getirebilir. İçsel eleştirmenle çalışmak, hata yapmaktan korkmak yerine hataları öğrenme fırsatı olarak görmemizi sağlar.