top of page

KAYGI NORMAL MİDİR?

Her gün pek çok farklı durum ve olayla karşı karşıya geliriz. Yaşadığımız olaylar sonucu, geçmiş deneyimlerimizin de katkısıyla zihnimizden  türlü türlü düşünceler geçer. Her birimiz olayları geçmiş deneyimlerden yola çıkarak yorumlarız. Yorumlarımız ve düşünce biçimimiz duygularımıza yön verir.  Hepimiz zaman zaman sevinir, zaman zaman üzülür, bazen de öfkeleniriz. Üzülmek, sevinmek, öfkelenmek, utanmak gibi kaygı da oldukça normal bir duygudur. Bir sınava girerken, bir iş görüşmesine giderken, ani bir haber aldığımızda ve daha pek çok farklı durumda heyecanlanabilir, stres yaşayabilir, kaygılanabiliriz. İşin özü, kaygı her insanın deneyimlediği normal bir duygudur.

Ancak günlük yaşamımız etkilenmeye başladığında, rutin bozulduğunda, işlevsellik düştüğünde ve baş edilemez bir hal aldığında bu kaygı hissini belki de eşiğin altına çekme zamanı gelmiş demektir. Her insanın stresle baş etme biçimi, kaygıyı yönetme ya da yönetmeye çalışma biçimi farklıdır. Kimi insan kaçınarak kaygıyla baş etmeye çalışır. Örneğin tamamlaması gereken bir işi erteler, yarım bırakır ya da hiç başlamaz. Ya da konuşması gereken bir gündemi kapatır yok sayar.

Bazı kişilerin ise kaygıyla baş etme şekli, stres yaratan durumu (diğer görev ve işlerini aksatarak ya da bekleterek) alelacele hatta bazen zamanı gelmeden bitirip tamamlamaktır.

Özetle bazı kişiler kaygı yaratan olaydan uzaklaşmayı, görmezden gelmeyi ya da yok saymayı tercih ederken, bir diğer grup için ise yöntem o işi apar topar tamamlamak, sadece o olaya odaklanmak, olay üzerinde uzun uzadıya açıklamalar yapmak hatta sürekli onaylanma ihtiyacı duymak olabilir. Bu örnekler uzatılabilir.

Kaygı kendisini farklı fiziksel belirtilerle de gösterebilir.  Bunlardan bazıları, çarpıntı, nefes alamama hissi, bayılacak gibi olma, baş dönmesi, bulantı, titreme, terleme ve kas ağrılarıdır.

Endişe yaratan bir durumla karşılaşıldığında bazı kişilerin yüzü kızarır, elleri ya da sesi titrer, kontrolü kaybedeceğinden tedirgin olurken, bir diğer grup ise nefes alamadığından boğulacak gibi olduğundan söz edebilir. Endişe hali ve fiziksel belirtilerin yanı sıra bir diğer grup için ise tahammülsüzlük, sinirlilik ve gerginlik hali de bir diğer kaygı semptomu olarak karşımıza çıkabilir.

Kaygı günlük yaşamı, işlevselliği etkiliyorsa, uzun bir süredir ve/veya yoğun fiziksel semptomlarla devam ediyorsa, yoruyor yıpratıyor ve acıtıyorsa bir uzman desteği almak, yaşam kalitesini artırmak, baş etme ve yönetme becerilerini geliştirmek adına yerinde bir karar olacaktır.

 

 

 

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Öfkeyi Anlamak

Öfke, insanın en temel ve evrensel duygularından biridir. Kimi zaman bizi savunmaya, kimi zaman ise harekete geçmeye yönlendirir. Ancak...

 
 
 

Yorumlar


bottom of page