top of page

ELEŞTİREN İÇ SESİNİZE CEVAP VEREBİLİYOR MUSUNUZ?

Hepimizin içinde bir ses konuşur.


Bazen çok kısık, bazen çarpıcı biçimde yüksek…


Bazen yalnızca bir bakışın ardından, bazen bir başarısızlığın hemen sonrasında:


“Yine beceremedin.”


“Zaten senden ne beklenirdi ki?”


“Diğerleri çok daha iyi.”



Bu ses size tanıdık geldi mi?


Belki de fark etmeden her gün duyduğunuz bir ses bu.


İçinizde büyümüş, kimliğinize karışmış ama aslında size ait olmayan bir ton taşıyor olabilir. Çoğu zaman bu eleştirel ses, geçmiş yaşantılarımızdan — özellikle de çocukluk döneminde aldığımız mesajlardan — türemiştir.


Aşırı eleştirel, koşullu sevgi veren ya da beklentisi yüksek bir ebeveyn figürü…


Okulda hep “daha iyisi mümkün”ü işaret eden öğretmenler…


Toplumun kusursuzluk çağrısı…


Zamanla bu dış sesler, içselleştirilmiş hale gelir.


Ve biz o sesi artık “kendi iç sesimiz” zannederiz.


Oysa bu sadece içselleştirilmiş bir yargıdır; kimliğimizin özünü tanımlamaz. Eleştiren iç sesi susturmak genellikle mümkün değildir.


Ama onunla yeni bir ilişki kurmak, mümkündür. İşte tam bu noktada şu soruyu sormak değerli olur:



Bu sesi yalnızca dinliyor musunuz, yoksa ona cevap da verebiliyor musunuz?


Cevap vermek, ona bağırmak değildir.


Kavga etmek de değildir.


Cevap vermek, kendi yanınızda kalabilmek demektir.


"Bu sesin varlığını fark ediyorum ama artık onu her seferinde haklı bulmak zorunda değilim." diyebilmek… Belki şöyle bir cümle kurabilirsiniz:



“Elimden geleni yapıyorum.”



“Şu anda zorlanıyor olmam başarısız olduğum anlamına gelmez.”



“Hata yaptım, ama bu beni değersiz yapmaz.”



“Beni korumaya çalıştığını biliyorum, ama artık daha sağlıklı yollarım var.”



Bu cümleler, içinizdeki o eleştirel otoriteyi dönüştürmenin ilk adımıdır.


Unutmayın:


İçsel eleştiriyi bastırmak değil, onunla empati kurmak ve onu yeniden şekillendirmek iyileştiricidir.


O ses değişebilir.


Ama önce siz, ona bir ses vermelisiniz.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Öfkeyi Anlamak

Öfke, insanın en temel ve evrensel duygularından biridir. Kimi zaman bizi savunmaya, kimi zaman ise harekete geçmeye yönlendirir. Ancak...

 
 
 

Yorumlar


bottom of page